Değerli Üyelerimiz, Değerli Fotoğrafseverler;
İFOD olarak Şubat ayı gezimizi 19 Şubat tarihinde günübirlik olarak LUVİ ve KARİA
Bilinen medeniyetlerden çok önce yaşamış olan Luviler Kuzey Batı Anadolu’dan Mezopotamya topraklarına kadar L şeklinde bir coğrafyada hüküm sürmüşlerdir. Yıllar boyunca Anadolu’yu kültürel ve toplumsal olarak derinden etkilemişler ve ardılı olan medeniyetlere bu derin kültür mirasının üzerine inşa edilebilecekleri bir miras bırakmışlardır. Kelime anlamı IŞIK İNSANI olan Luviler dil olarak da tüm Anadolu’yu etkilemişlerdir. Hatta günümüzde dahi bir çok dilde ışık kelimesi LU kelimesinden türetilmiştir. İngilizce Light, Almanca Licht, İspanyolca Luz, İtalyanca Lure, Latince Lux gibi.. Yazıyı Yunanistan saraylarından en az 300 yıl önce kullanacak kadar ileri bir uygarlık kuran LUVİLER aynı zamanda Hititleri yıkıp Mısır kaynaklarında “Saldırgan Deniz İnsanları” olarak tanımlanacak kadar da savaşçılardır.
Luvilerin tarih sahnesinden çekilmesiyle beraber kökleri Luvilere dayanan pek çok bölgesel krallık ortaya çıkmıştır. Onlardan biri de Karia Krallığı’dır. Dili ve kökeni Luvilere dayandığı kesin olarak kanıtlanmış olan Karialılar da tıpkı Luviler gibi savaşçı, gelişmiş ve biraz da marjinal bir toplumdur. Hatta Homeros Karialıların Yunanlılara karşı Troia’yı savunmaya gelen halklar arasında olduğundan bahsederken “savaşmaya bir kız gibi altınlarla süslü geldiler” diyerek zenginliklerine de vurgu yapmıştır.
İlk ziyaret noktamız ise Karia’nın en önemli merkezlerinden biri olan ve günümüzde dahi Ölümsüz Aşkın ve Gladyatörlerin Şehri diye anılan STRATONİKEA olacak. Daha önce ATRİYA adına sahip olan şehrin STRATONİKEA adını ve Ölümsüz Aşkın Şehri unvanını almasının altında ise destansı bir hikaye yatmaktadır. M.Ö.3.yy’da Büyük İskender’in ölümünün ardından bölgenin yönetimini İskender’in komutanlarından 1.Seleukos ele geçirir. Bir süre sonra da güzelliği ile nam salmış Stratonikea ile evlenir. Seleukos’un bir de Antiokhos adında bir oğlu vardır ve Antiokhos, babasının yeni eşi Stratonikea’ya görür görmez aşık olur. Çektiği aşk acısı ile kısa sürede yemeden içmeden kesilip yataklara düşen Antiokhos’un hastalığına hiçbir hekim çare bulamaz. Derken bir gün hekimlerden biri Antiokhos’u odasında muayene ederken Stratonika’nın odaya girmesi ile Antiokhos’un kalp atışlarının, ateşinin ve heyecanının arttığını fark eder. Sorunun sebebini de çözümünü de anlayan hekim cesaretini toplayıp krala durumu anlatır. Oğlunu her şeyden çok seven Seleukos ise oğlu için Stratonikea’dan vazgeçer ve evlenmelerine izin verir. Antiokhos da şehrin adını, aşkını tüm dünyaya duyurmak için Stratonikea yapar ve mutlu mesut yaşarlar. Efsaneye göre buraya gelenler biraz kulak kabartırlarsa Gladyatörlerin kılıç seslerini duyarlar ve Antiokhos’un Stratonikea’ya aşkını hızla çarpmaya başlayan kalp atışlarında hissederlermiş. “Kalbimdesin, Kalbimde Yaşıyorsun” deyimleri de buradan geliyormuş.
Aktif kazıların Prof.Bilal Söğüt başkanlığında devam ettiği Stratonikea’da 1970’lerin başına kadar antik kent ile iç içe bir yerleşik yaşam bulunmaktaydı. Hala günümüzde yaşamlarını burada sürdüren yerli halk da bulunmaktadır.
İkinci durağımız ise tüm dünyada çok özel bir yere sahip olan ve Anadolu’daki tek, dünyadaki en büyük HEKATE tapınağı olan LAGİNA olacak. Stratonikea’nın dini merkezi olan Lagina günümüzde yakın zamana kadar ismi LEYNE olan Turgut köyünde bulunmaktadır. Stratonikea ile Lagina arasında 9km lik kutsal yol bulunmakta ve bir zamanlar Stratonikealılar bu yürüyüş yolunu kullanarak giderlermiş Tanrıça Hekate’ye. Kutsal yolu Dolunayda geçerseniz Hekate ile karşılaşabilirmişsiniz ve köpek havlamaları duyduğunuzda Hekate yakınlarınızda demekmiş. Büyücülük, Ay ve Yeraltı Tanrıçası olarak da bilinen Hekate aynı zamanda üç gövdeli Tanrıçadır. Hekate’nin üç gövdesi kadının yaşam evreleri olan kız çocukluğunu, anneliğini ve yaşlılığını ( bilgeliğini ) sembolize eder. Lagina kazısı ilk defa Osman Hamdi Bey yönetiminde gerçekleştirilmiştir. Osman Hamdi Bey iki yıl Leyne’de yaşamıştır ve yaşadığı ev Osman Hamdi Bey Konağı Müzesi olarak günümüzde varlığını korumaktadır. Bu arkeolojik kazı aynı zamanda Türklerin ilk resmi arkeolojik kazısıdır ve ortaya çıkanlar sadece bizde değil tüm dünyada büyük ses getirmiştir. Ancak bugün biz buranın öneminin yeterince farkında olmasak bile özellikle Pagan Dünyası açısından büyük öneme sahiptir. Hatta Led Zeppelin “Stairway to Heaven” şarkısını Hekate için yazmış, Lagina kazısına önemli maddi destek vermişler ve ölünce buraya gömülmeyi vasiyet etmişlerdir.
Lagina ve Leyne ziyaretimizin ardından birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmış olan BOZÜYÜK KÖYÜ’ne gidiyoruz. Köyün içerisinde 800 yıllık tarihi anıt bir çınar ağacı bulunmaktadır. 87 metre derinlikte çıkan tabii su kaynağı olan Bozüyük, Pınarbaşı ve tarihi evleri ile ünlüdür. Daha sonra turumuzu tamamlayıp İzmir’e dönüş için yola çıkıyoruz. Yolda vereceğimiz gerekli ihtiyaç molalarının ardından İzmir’e geliyor ve sizleri aldığımız noktalara bırakarak başka bir İFOD organizasyonunda görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz.
TALEP TOPLAMA FORMU:
https://forms.gle/
Gezi Ücreti: 425 TL
Fiyata Dahil Olan Hizmetler
– Lüks otobüs ile ulaşım
– Profesyonel Türkçe Rehberlik Hizmeti
– Seyahat Sigortası
– Acente Hizmetleri
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
– Sabah Kahvaltısı
– Öğle yemeği
– Tüm içecekler
– Müze ve Ören yeri giriş ücretleri
– Akşam yemeği
Buluşma Noktaları ve Saatleri
06:30 Ege Üniversitesi Acil Kapısı Önü Üçyol (Pamukkale Yazıhanesi önü)
06:40 Karşıyaka Anıt
06:50 Bostanlı İskele
07:05 Alsancak Gar Karşısı
07:10 Fuar Lozan Kapısı
07:20 Üçyol Tatlıses Lahmacun Önü
Herhangi bir sorunuz olursa, bu geziden sorumlu olan gezi sorumlumuz Ali Irgat’a danışabilirsiniz
Tel. No: 05335972111.
NOT: Geziye katılım herkese açıktır. Sıra önceliği İFOD Üye ve Aday Üyelerine aittir.
Gezi afişimiz ektedir.
Bir başka İFOD gezisinde tekrar bir araya gelmek üzere sevgiyle kalın.
Seray AK
İFOD Yönetim Kurulu Üyesi